BETAM: Döviz düşmedikçe gıda enflasyonu düşmez
Türkiye’de gıda ürünlerinde fiyat artışları nedeniyle yaşanan finansal sıkıntılar her geçen gün artıyor.
Gıda fiyatları uzun süredir enflasyonun üzerinde seyrediyor. Bu nedenle her yılın başında yapılan asgari ücret artışı, gıdadaki yüksek artışların gerisinde kalıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye 2023 yılını yüzde 64,77 enflasyonla tamamladı. Böylece ekonomi yönetiminin yıl sonu Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) yüzde 65 olacağı yönündeki beklentisi gerçekleşti. Ancak gıda enflasyonundaki yıllık artış TÜFE’nin üzerinde gerçekleşti.
Bütçede çeyrek pay var
Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı son verilere göre gıda ve alkolsüz içecekler grubunda TÜFE aylık bazda yüzde 4,81, yıllık bazda ise yüzde 72 arttı. Gıda ve alkolsüz içecekler grubunun hane bütçesi içindeki payı yüzde 25,43’tür. Gıda enflasyonu hane bütçelerini ve satın alma gücünü doğrudan etkilemesi nedeniyle önemli bir ekonomik sorun teşkil etmektedir.
Peki gıda enflasyonundaki düşüş nasıl gerçekleşebilir?
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (BETAM) dün yayınladığı rapora göre, döviz kuru kontrol edilmeden gıda fiyatlarının kontrol altına alınması yakın gelecekte mümkün görünmüyor.
BETAM’ın analizi gıda fiyatları üzerinde iki önemli faktörün etkili olduğunu gösteriyor. Gıda fiyatları döviz kurlarındaki değişimlerden büyük ölçüde etkilenirken, tarımsal üretici fiyatları döviz kuru değişikliklerinden sonra en önemli ikinci faktördür. BETAM’a göre bu bulgular, gıda fiyatlarının kontrolünde döviz kuru ve tarım politikalarının dikkatli yönetilmesinin kritik öneme sahip olduğunu gösteriyor.
Düşük gelirli insanları daha çok etkiliyor
Raporda, TÜFE’nin en kritik belirleyicilerinden biri olarak gıda enflasyonunun toplumun geniş kesimleri açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekilen raporda, gıda enflasyonundaki artıştan düşük gelirli hanelerin daha fazla etkilendiği vurgulanıyor.
Rapora göre gıda enflasyonu Kasım 2021’den sonra sadece 6 ayda yüzde 30’dan yüzde 100’ün üzerine çıktı. Ayrıca Nisan 2022’den sonra TÜİK gıda enflasyonu ile diğer gıda enflasyonunda da ciddi bir fark ortaya çıktı. Nisan 2022’den sonra TÜİK gıda enflasyonundaki artış hızı önemli ölçüde yavaşlarken, diğer gıda enflasyonu artmaya devam etti.
BİLGİ Mali Uygulama ve Araştırma Merkezi (CEFIS) Kasım 2022’de yıllık gıda enflasyonunun yüzde 136, Türk-İş’in yüzde 137, TÜİK’in ise yüzde 103 olduğunu bildirdi.
Raporda, TÜİK’in gıda enflasyonunun Haziran 2022 itibarıyla sistematik olarak İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Türk-İş gıda enflasyonunun altında seyrettiği, Haziran 2023’ten sonra ise TÜİK gıda enflasyonunun İTO ve Türk-İş gıda enflasyonuna yaklaştığı ve Hatta Ekim 2023’ün altına bile düşüyor. CEFIS’in 2020’de gıda enflasyonunu aştığı belirtiliyor.
“İnternet fiyatları da dikkate alınmalı”
BETAM’ın elde ettiği bir diğer bulgu ise online gıda fiyatlarının, yerdeki fiyatlardan çok daha hızlı arttığıdır. Rapora göre fiyat endeksini hesaplayan kurumların, alışverişin çoğunluğunun internete yöneldiği bir dönemde gerçek fiyat endeksi oluşturabilmesi için online fiyatları da dikkate alması gerekiyor.
Ortalama gıda endeksi (İTO ve Türk-İş gıda fiyat endekslerinin ortalaması), dünya gıda endeksi, sepet döviz kuru ve Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi arasındaki ilişkiyi inceleyen BETAM’ın analizine göre, faiz indirimleri 2021 yılı sonunda başlatılan bu politikalar döviz şoku yaratacak, gıda enflasyonunu ve tarımı artıracaktır. Üretici enflasyonunda hızlanma yarattı. Ardından tarım ürünleri üretici fiyatlarında yaşanan kalıcı artış, gıda enflasyonunu daha da yapışkan ve kalıcı hale getirdi. Dünya gıda fiyatlarında uzun süredir devam eden olumsuz eğilimin aksine, 2021 ve 2022 yıllarında yaşanan artışlar Türkiye’de gıda fiyatlarının düşmesini daha da zorlaştırdı.
Döviz kurunun etkisi zamanla artıyor
Raporda, döviz kurunda yaşanacak bir şokun gıda fiyatları üzerindeki etkisinin olumlu olduğu ve bu etkinin zamanla arttığı ifade edilerek, gıda fiyatlarının belirlenmesinde döviz kurunun en önemli faktör olduğu belirtildi.
Raporun sonuç bölümünde, “Döviz kuru, gıda fiyatları tahmininin zaman içindeki değişimini açıklayan en önemli değişken olup, varyansın yüzde 62’sini açıklamaktadır. Tarım ürünleri üretici fiyatları, varyansın yüzde 40 ila yüzde 50’sini açıklamaktadır ancak gücü, Varyansın zamanla azaldığını açıklamak özellikle “Döviz kurunu kontrol etmeden gıda fiyatlarını yakın gelecekte kontrol etmek mümkün görünmüyor.”
Türkiye’de gıda fiyatları neden düşmüyor?
Bu videoyu görüntülemek için lütfen JavaScript’i etkinleştirin ve HTML5 videosunu destekleyen bir web tarayıcısına geçmeyi düşünün
‘Algılanan’ enflasyon ikiye katlandı
TÜİK’e göre tüketicilerin gelir düzeyleri, harcama kalıpları ve tüketim alışkanlıkları bireyden bireye farklılık göstererek enflasyonun daha yüksek algılanmasına neden oluyor.
Ekonomi Gazetesi TÜİK yetkililerinin açıklama ve sunumlarından derlediği bilgilere göre TÜİK, Avrupa Merkez Bankası gibi resmi olarak açıklamasa da tüketim alışkanlıkları ve tüketim alışkanlıkları dikkate alınarak hissedilen enflasyonun açıklanan enflasyonun iki katı kadar yüksek olduğunu hesaplamıştır. Vatandaşların harcama kalıpları. Buna göre yüzde 64,7 olan 2023 tüketici enflasyonu yüzde 129,4 civarında vatandaşlar tarafından hissedilebiliyor.
Merkez Bankası kararı bekleniyor
Merkez Bankası’nın (TCMB) cuma günü yayınladığı ‘Piyasa Katılımcıları Beklenti Anketi’ne göre yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 42,04 olarak belirlenirken, dolar kuru beklentisi ise 40 TL’ye ulaştı. Dolar kuru şu anda 30 lira, euro/TL ise 33 lira civarında seyrederken, mayıs ayında enflasyonun yüzde 75’e ulaşması bekleniyor.
Şubat ayında politika faizini 50 baz puan indiren Merkez Bankası, enflasyonu kontrol altına almak amacıyla Haziran ayından bu yana sıkılaştırma politikası uyguluyor. Haziran ayında faiz oranını 650 baz puan artırarak yüzde 15’e çıkaran Merkez Bankası, son 7 toplantısında yukarı yönlü adımlar atarak Aralık ayında faiz oranını 250 baz puan artırarak yüzde 42,5’e yükseltti. Merkez Bankası’nın bu ayki Para Politikası Kurulu toplantısı Perşembe günü yapılacak. Ekonomistler siyasi faizde 250 baz puanlık bir artış daha bekliyor.
DW Türkçe’ye sansür olmadan nasıl erişebilirim?